Jeo-politik konumu ile insanlık tarihinde her zaman önemli bir rol oynamış olan İstanbul iki kıta üzerine, Asya ve Avrupa, yerleşmiş dünyadaki tek şehir olma özelliğine sahiptir. 1990’lardan bu yana yılda yaklaşık yüzde 3,5 oranında sürekli büyüyen bir nüfusa sahip bu şehrin göçmenlerinin çoğunu kırsal kesimden gelenler oluşturur. Birçok uygarlığı ve farklı insanı içinde eriten bir pota olarak nam salmış İstanbul, son zamanlarda şehri süpüren’ kentsel dönüşümün ortasında gene de kendini gösteren tarihi anıtları ve şehrin önemli bir simgesi olan İstanbul Boğaz’ı ile eşsiz bir manzaraya sahiptir. İstanbul’un nüfusu 14 milyondan fazladır ve bu şehrin sakinleri kendilerini şehrin gölgelerinin arasından görünür kılmak için şehrin kaotik hızına karşı hayatta kalabilmek için günlük birer mücadele verirler. İşte üçüncü Görünmez Kent görünmez kent, İstanbul ‘un görünmez kıldığı bu insanlardar bazılarının hikayeleri.
–
Holding always an important role in the history of humanity with its geo-political position, Istanbul is the only city in the world that sits on two continents, Europe and Asia. The city has an ever-growing population at a rate of about 3.5 percent annually since the 1990s with most of the migrants coming from the countryside. Istanbul has the reputation of being the melting pot of many civilizations and different people with a unique landscape where historical monuments and the city’s major landmark, the Bosporus, stand out amidst the urban transformation which has lately been sweeping through the city. Istanbul has a population of over 14 million people and its inhabitants give a daily struggle to survive the chaotic pace of the city as they strive to make themselves seen through the shadows of the city. Here are the stories of some of these people made invisible by Istanbul, the third Invisible City.